Safir adını mavi anlamına gelen Latince sapphirus kelimesinden alır. Safir maviyi ifade eder, bir çok rengi de olduğundan çok yönlü bir taştır. 

Safir taşı hakkında merak ettiklerinizi ve bu taş ile ilgili yapmış olduğum çalışmalarımı bu yazımda bulacaksınız.

Safir Taşı - Genel Bilgiler

Safir taşı, trigonal kristal yapılı aleminyum oksit minerallerinden oluşur. Elmas sertlik bakımından 10 ise safir taşına 9 diyebiliriz. 

Aşağıdaki tabloda belirttiği gibi bir çok yerde safir madeni bulunmaktadır. Myanmar Burma'daki Mogok vadisinde çıkarılan taşlar hakkında ufak bir bilgi vereyim. Amerika Birleşik Devletleri hükümeti ülkeye yönelik değerli taş ticareti ile ilgili yaptırımları kaldırdıktan sonra bölgeye ve çıkarılan taşa ilgiyi oldukça artırmıştır. Mogok vadisi hakkında bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki linki inceleyebilirsiniz. Bununla beraber Güney Galler ve Queensland Avustralya safirlerini de incelemenizi tavsiye ederim. Avustralya safirleri çok koyu mavi renktedir. Bu sebeple Avustralya safiri daha az tercih edildiğinden karat fiyatı daha uygundur.

https://blog.nationalgeographic.org/2016/10/29/the-legendary-gem-mines-of-mogok-myanmar-burma-is-responsible-sourcing-possible-beyond-sanctions/

* Mogok vadisindeki kadın girişimciler taş ticaretinin önemli bir parçası.

Diğer genel bilgiler için tabloyu inceleyiniz.

Değerli Taşlar Nasıl Temizlenir?

Safir taşları sertlikleri nedeniyle hemen hemen her şekilde temizlenebilir. Sıcak ve sabunlu su en iyisidir, ancak ultrasonik temizleyicileri de kullanabilirsiniz. Ayrıca içinde bir miktar amonyak bulunan suyu da kullanmayı deneyebilirsiniz. Safirinizde bir çatlak varsa veya yıldız safire sahipseniz keskin bir vuruş yapıldığında bir tek sert darbeyle paramparça olabileceği için mekanik temizleme yöntemleri kullanmanızı tavsiye etmiyorum.

Diğer Bilgiler, Efsaneler ve Eğlenceli Hikayeler

Mavi, hem erkeklerin hem de kadınların sevdiği bir renktir.  Mavi renginin sempati, samimiyet, sadakat gibi duyguları barındıran psikolojik etkisi vardır. Eskiden şehir koruyucuları safirin sahiplerine barış, neşe ve bilgelik getirdiğine inanıyorlardı. Orta çağın din adamları yüzüklerinde safir kullanmayı tercih ederdi.

Hindistan'da suya batırılmış safir taşının akrep ve yılan ısırmasını iyileştirebilecek bir iksir olduğuna inanılıyordu. Alternatif olarak, kolyesi giyilirse tılsım etkisi yaratır, kullanıcısını kötü ruhlara karşı zırh oluşturduğu düşünülüyordu.. 

İncil'de Safir, Musa'ya verilen ve Harun'un göğsüne yerleştirilen on iki "ateş taşından" (Ezekiel 28: 13-16) biri olarak bahsedilir(Çıkış 28: 15–30). Safir, Kudüs şehir surlarının (Vahiy 21: 19) temellerinde bulunan ve Havari Aziz Paul ile ilişkilendirilen on iki değerli taştan biridir.

Efsaneye göre, safir giyen ilk kişi, Cacaus’tan değerli taş alan Zeus’un rakibi olan Prometheus’tur.

Birman Kedisi - Efsanesi

Birman kedilerinin safiri andıran mavi gözünün safir taşıyla bir bağlantısı var mı?

Bağlantıdan bahsetmeden önce bu kediye dair biraz bilgi vermek istiyorum. Birman kedileri son derece edepli, sessiz, enerjik ve duygusaldır. Yumuşak bir ses tonu vardır. Özelikle kendini sevdirmek istediğinde size yanaşır. Birman kedileri genellikle sağlıklıdır. Ortalama ömrü 12-15 yıldır. Birman kedilerinde yavruyken titreme görülür. 10 günlükken başlar ve 12 haftalık olana kadar sürebilir. Nedeni bilinmiyor. Ancak normale kendiliğinden döner. Görünüş olarak Birman kedisinin ince pati ve bacakları vardır. Orta boylu, zarif bir kedidir. Kısa parlak bir postu vardır; dokusu son derece ipeksi, saten gibidir. Doğduğunda genellikle beyaz, zaman geçtikçe altın rengine çalan krem kürkü ortaya çıkar.

Gelelim konumuza. Birman kedisinin efsanesine. Burma, günümüzde Afrika ülkesi Mynmar olarak bilinir. Anlatacağım efsanenin orjini Birman'dır. Hikayenin içeriği sadakattir. Efsane, 1926’da Avrupa’da tanınan ikinci Burmalı Manou de Maldapour’un romancısı olan yazar Marcelle Adam tarafından kaleme alınmıştır. Bütün efsaneler gibi bu efsanenin muhtemelen sadece küçük bir kısmı vardır. Ancak blog yazımın başına dönecek olursak,  efsanenin gerçekleştiği bölgenin Mogok vadisine yakınlığının altını çizmek isterim.

Lao-Tsun tapınağı Lugh Dağı eteklerinde inşa edilmiş, Incaougji Gölü yakınında Mynmar ülkesindedir. Tsun-Kyan-Kse, safir mavi gözlü altın saçlı bir tanrıçadır. Her gün, tapınağın baş rahibi Mun-Ha, tapınakta bulunan altın tanrıça heykelinin önünde sadakat meditasyonu yaparmış. Rahibe meditasyon sırasında Sinh adında yeşil gözlü bir kedi eşlik edermiş. Bir gün tapınak bir grup haydut tarafından kuşatılmış. Mun-Ha'yı yere attıklarında Sinh, haydutlara şiddetle sıçramış ve onu korumak için efendisinin kafasına atlamış. Yerde yatan rahip kafasını çevirdiğinde kedinin kahverengi pençelerinin beyaza, renginin altın sarısına, gözlerinin ise topazdan safire dönüştüğüne şahit olmuş. Tapınağı haydutların yağmasından kurtaran Sinh, 7 gün boyunca ona uzatılan tüm yemekleri yemeği reddetmiş. 7 gün sonra da ölmüş. Sihn'in ölümünden 7 gün sonra, tapınakta bulunan diğer kedilerin de liderleri gibi aynı değişime uğradıklarını farkedilmiş.  

Bu efsanede konu bir dönüşüm. Ancak bu dönüşüme konunun geçtiği yeri, mekanı, inancı dahil ettiğimizde anlam kazanıyor. Dünya üzerinde 70'e yakın kedi türünün olduğunu varsayarsak ve bu kedilerin özelliklerini Birman kedileri ile karşılaştırırsak, bu kedi türüne özgü özelliklerin efsanenin içeriğle aynı şeyi anlattığına şahit oluruz.   

Doğanın bize süprizleri, mucizeleri, armağanları vardır. Doğal taşların şifa özellikleri, faydaları da pek bilinmektedir. Safir taşı ile ilgili öne çıkanları araştırırsanız kalbi kuventlendirdiğini, aşkta sadakati sağladığını, inancı güçlendirdiğini, kişiye güven verdiğini, konsantrasyonu artırdığını, sezgiyi kuvvetlendirdiğini göreceksiniz. Bu güçleri insan doğasına uygun yorumlarsanız, dolaşım sistemine faydalı olacağı yorumunu da pek rahatlıkla yapabilirsiniz. Tıpkı hikayedeki tapınakta yaşayan insanların inandığı ve yaşamaya çalıştığı hayatın bir yansıması gibi.

Safir taşı ile yaptığım Birman'ın Değişimi ürününü incelemek için lütfen tıklayınız..